Cuma, Şubat 25, 2011

Demiören'in maçı yeni başlıyor.

Ard arda gelen yenilgilerden sonra yeni maç Schuster ile Demirören arasında geçecek gibi. Şimdiden bazı sitelere isimler servis edilmeye başladı.. Teknik drektörün arkasında duramayan adamın arkasında kim duruyor da halen o koltukta anlayabilmiş değilim.
Lucescu gibi bir cevhere-ki sabredilseydi uefa kupası şimdiden daha gerçekti bir hedef olurdu- sabredilmedi. Schuster de su yolunda kırılan tepsi misali beklemekte.

Planlama yapmak gelecek senenin takımı hikayeleri de şimdiden bitmek üzere.

Bu sonuçların sevindirici tek yanı tribündeki müşterilerin ait oldukları evlerine dönmeleri ve futbolcu asmalarını kendi dört duvarlarında yapmaları.

Biz yine inönüdeyiz şeref bey stadındayız...Şerefimize oynayıp Hakkımızla kazanacağız...

Arma aşkına..

Salı, Şubat 22, 2011

Beşiktaş'ta Hain Kim?

Ferrari mi? Hakemler mi? İ.Üzülmez mi? Demiören mi? Medya mı? Kim bizi sattı. Günlerdir bir suçlu bulma çabalarıdır gidiyor. Suçluyu bulsak da bir rahatlasak...
Evet Ferrari bizi sattı. Daha düne kadar en güvendiğimiz oyuncuydu. Wolsburg United deplasmanlarının kralıydı. Sistemin kurbanı olmuş bu kadar sakin bir adamın hem de Lugano tarafından tahrik edilmesine ne demeli. Herkes konuştu bir Ferrari ile Lugano konuşmadı..Lig t.v. yayıncı olsa maç sonu maçın kırılma anını yaşıyan 2 kişiyi basın toplantısda konuştururdu. 
Evet Hakemler hakkımızı yiyor 30 yaşındayım ve Beşiktaş 30 senedir hakemler tarafından dövülüyor ve yeni bir şey değil.  
Ya Üzülmez ne demeli  deli dedik en çok bizi o üzdü
Medya mı beşiktaşın medyasını  bırakmıştım  takip etmeyi artık blogları bile takımımıza sahip çıkmıyor. Eskiden Barış Akarsu'dan sonra rokçı oluyorduk hrank dink ten sonra ermeni pascal nouma'dan sonra zenci Şimdi maçtan sonra hepimiz sinan engin sergen yalçın oluyoruz...
Demiören konusunda ilk yeter dedik ve halen olduğumuz yerdeyiz. Blogumuzdan yeter armasını  kaldırmadık. Ama seçimle Beşiktaşımızın başkanı seçildi yapacak neyimiz var. Hem ondan ne farkımız var o koltuğundan biz tribünden  birilerini gönderiyoruz. Biz birilerini çiçeklerle alkışlarla uğurlayamıcak mıyız. Emekleri için teşekkür edemeyiz mi

Beşiktaş taraftarı sakinliğini, sağduyusunu kaybediyor.Asıl üzücü olan  kabulenemediğim bu.Bunu herkes yapardı onlar yapmazdı. Biz bu işlere yenilsen de yensen diye başladık ama  şımart bizi başkan robinho tezahuratıyla ayrıldık. Tribün profilimiz değişti. Bu kadar yıldız izlemek için maça gelenler arenada kendilerini eğlendirmeyenleri asıyorlar.Evet Schuster gibi düşünüyorum beğenmeyen gelmesin Sevmeyen gelmesin sevmesini bilmeyen uğramasın otursun evinde...

Tüketim kültürünün son kurbanı Beşiktaş seyircisi oldu malesef..

Ben bank asyada da olsak asya kıtasında maç yapsak Armanın olduğu her yerde destek için varım...

Cuma, Şubat 11, 2011

İnsan mısın Mamut Özgener

Bu ülke futbol adaleti hep Beşiktaş'ın parmağını kesiyor Ve birileri hep çıkıyor adaletin kestiği parmak acımaz diyor. Van maçında Sergenin firkiğine el le kesme, 8-0 lık gs - Ankaragücü maçı, Cem papilanın 5 kırmızı kartlık maçı bir çırpıda aklıma gelenler..

Meşhur karabük maçına dönersek de herkes emenikenin penaltı pozisyonundan i.toramanın kırmızı kartından bahsediyor. Penaltıdan olmamış bir gol üzerinden karabükün hakkı yendiye getiriyorlar. Herkese Beşiktaşın olmuş bir golünün verilmediği nerdeyse unutturulacak..

Beşiktaşa karabük maçında karabük tam 26 kez faul yapmış ve çıkan sarı kart sayısı sadece 2. Barcelona-Almeria maçında toplam faul sayısı 8 ve Messiye yapılan faul sayısı '0' Geçen senelerde  A.Madridli bir futbolcunun Messi yi sakatlaması üzerine tüm İspanya ayağa kalkmıştı. Biz ise Türkiye gelen yıldızlara Türk Futbolunun sertlik katsayısını ölçtürüyoruz. Rıza Çalımbay bile hazırlık maçındaki sert oyundan sonra burası Türkiye Şartlara alışsın Beşiktaşın yıldızları diyebiliyor.

Bizi hem makul görülen verilmeye çalışıldı hem bu kadar adalet hep bu kadar futbol... İlk defa futbolu oynayan tribunde seyircinin hakkını veren bir takım bulduk ya onu da bu kadar kolay bırakmayız.. 

Fair playın türkçe karşılığı adil oyundur. Biz kendimize adalet istemiyoruz Çifte standarttan bahsediyoruz. Gutinin Delgadonun itirazlarındaki mahsumiyet ile Emre Belezoğlunun zamanında Haginin itirazlarındaki şiddeti bir karşılaştırılmasını istiyoruz.


Burada bizi temsil edenlerin de kendini anlatamama, Seba dönemimde de anlatmamasının etkisinide yadsımamak gerekir. Ayrıca adı Beşiktaşımızla birlikte anılan yazar çizer ve kenelerinde bu kör dövüşünde kendi ruhlarını satmalarınıda içime sindiremiyorum.

 Ayrıca da Beşiktaşın başarısızlığı Futbolü yöneten kukla insanların yorum yapacağı bir konu değildir.

Pazar, Şubat 06, 2011

Barça bu lig de kaçıncı olur

Biraz fikir cimlastiği yapıp; Barcelona ile Beşiktaşı yer değiştirelim.

Barcelona cephesi;
* Messi'ye 2. hafta ya Giray ya Egemen ya da adını burada yazamadığım bir kasap eline verirdi.
* Guardiola hücum futbolu onatttığı için eleştirilir inesta yerine kazma bir ön libero acil transfer ettirilirdi.
* Malum hava topları yüzünden Barçaya Hakan Şükür tipinde pivot bir santrofor lazım olurdu.
* Defansı bu kadar önde kurdurmazlardı.
.
.
.
Beşiktaş cephesi
* Quresma ya Real Madrid ten 100 milyon euroluk transfer teklifi gelirdi.
* Almedia yı Barçaya kaptıran Real başkanın kellesi istenirdi.
* M.Özil armasındaki Türk bayrağı yüzünden Beşiktaşı seçerdi
* 5 seneedir stad iznini verilmeyen katolanya da isyan çıkardı.
.
.
.
Sahi biz karabükle oynamıştık bunlarda nerden çıktı.Karabükün oynadığı futbola saygı duymakla beraber içimden maç yazısı yazmak gelmedi. Onu bu ülkenin ünlü futbol grusu Aziz Yıldırma bırakalım. Nedemişti aziz yıldırım ben maçların sahada kazanılmadığını 3.senemde öğrendim. Sanırım bu cümle maçında kısa bir özetiydi.

Ben  başkan olsam, Proteso için türkiyede anlamsız olan futbolcu lisanslarının yerine tüm futbol takımı oyucularına Jimlastik lisansı çıkarırdım.

Yeter............ 


Cuma, Şubat 04, 2011

Guti Reyis

Saba Tümer'in dün akşamki programında Guti, Real Madrid görüntülerini izledikten sonra, keşke Beşiktaş’taki görüntülerimi de koysaydınız dedi.

Seni sevmeyen ölsün reis

Perşembe, Şubat 03, 2011

Futbolun Katili Türk Hakemleri

En son ne zaman 10 gün içinde 2.kez 5 attık inanın hatırlamakda zorluk çekiyorum.

Böyle maçlar tribün neşesini yerine getiren yaratıcı tezahürtalar çıkaran maçlardır. Buca maçındaki +7 oynadık saldır beşiktaşın yerini Allah Allah saldır Beşiktaş, canımız sıkılıyor saldır Beşiktaş’tezahuratı almıştı.

Maçı izlerken Ernst'i ne kadar özlediğimizi farkettim.