Ferrari mi? Hakemler mi? İ.Üzülmez mi? Demiören mi? Medya mı? Kim bizi sattı. Günlerdir bir suçlu bulma çabalarıdır gidiyor. Suçluyu bulsak da bir rahatlasak...
Evet Ferrari bizi sattı. Daha düne kadar en güvendiğimiz oyuncuydu. Wolsburg United deplasmanlarının kralıydı. Sistemin kurbanı olmuş bu kadar sakin bir adamın hem de Lugano tarafından tahrik edilmesine ne demeli. Herkes konuştu bir Ferrari ile Lugano konuşmadı..Lig t.v. yayıncı olsa maç sonu maçın kırılma anını yaşıyan 2 kişiyi basın toplantısda konuştururdu.
Evet Hakemler hakkımızı yiyor 30 yaşındayım ve Beşiktaş 30 senedir hakemler tarafından dövülüyor ve yeni bir şey değil.
Ya Üzülmez ne demeli deli dedik en çok bizi o üzdü
Medya mı beşiktaşın medyasını bırakmıştım takip etmeyi artık blogları bile takımımıza sahip çıkmıyor. Eskiden Barış Akarsu'dan sonra rokçı oluyorduk hrank dink ten sonra ermeni pascal nouma'dan sonra zenci Şimdi maçtan sonra hepimiz sinan engin sergen yalçın oluyoruz...
Demiören konusunda ilk yeter dedik ve halen olduğumuz yerdeyiz. Blogumuzdan yeter armasını kaldırmadık. Ama seçimle Beşiktaşımızın başkanı seçildi yapacak neyimiz var. Hem ondan ne farkımız var o koltuğundan biz tribünden birilerini gönderiyoruz. Biz birilerini çiçeklerle alkışlarla uğurlayamıcak mıyız. Emekleri için teşekkür edemeyiz mi
Beşiktaş taraftarı sakinliğini, sağduyusunu kaybediyor.Asıl üzücü olan kabulenemediğim bu.Bunu herkes yapardı onlar yapmazdı. Biz bu işlere yenilsen de yensen diye başladık ama şımart bizi başkan robinho tezahuratıyla ayrıldık. Tribün profilimiz değişti. Bu kadar yıldız izlemek için maça gelenler arenada kendilerini eğlendirmeyenleri asıyorlar.Evet Schuster gibi düşünüyorum beğenmeyen gelmesin Sevmeyen gelmesin sevmesini bilmeyen uğramasın otursun evinde...
Tüketim kültürünün son kurbanı Beşiktaş seyircisi oldu malesef..
Ben bank asyada da olsak asya kıtasında maç yapsak Armanın olduğu her yerde destek için varım...